Blog sayfamızdan ulaşabileceğiniz daha önceki içeriklerimizde de belirttiğimiz gibi içerik yazımı, SEO ile iç içedir. Yazdığınız yazıların karşılığını alabilmeniz için, bu yazıların SEO uyumlu olarak düzenlenmesi ve bu sayede yüksek sıralamalar elde ederek daha fazla görüntülenmesi gerekmektedir. Bu yazımızda, özellikle içerik yazarlarının işine yarayacağını düşündüğümüz ve yazım sürecinde, yazarlara rehberlik edebilecek nitelikte ipuçlarını paylaşacağız.
İçeriğindeki ipuçlarından her zaman yararlanabileceğiniz bu yazıya devam etmeden önce ise, kısa bir biçimde, bu ipuçlarını sıralamak gerekirse;
- Kullanıcı odaklı içerik üretmek.
- Teknik SEO maddelerine dikkat etmek.
- Bilgi kaynağı niteliğinde olmak.
- Özgün olarak yazmak.
- Bütün dijital iletişim kanallarında paylaşmak.
Bu maddelerin her biri, organik trafiğinize olumlu yönde etkili edebilecek, SEO uyumlu bir içerik yazmanız için 5 adet önemli ipucudur. Yazımızın devamında ise bu maddelerin, neden önemli olduğunu ve nasıl uygulanabileceğini detaylı bir şekilde okuyabilirsiniz.
En İyi İçerik Nasıl Yazılır?
İyi bir içerik yaratmak için, yazıyı bütün açılardan ele almak gerekecektir. Sadece SEO uyumluluğu ön plana çıkaran teknik maddelere çok fazla yoğunlaşırsanız, yazım dilinin akıcılığını ve samimiyetini kaçırma ihtimaliniz çok yüksek olacaktır. Heading etiketleri, görsel alt etiketleri, toplam kelime sayısı, anahtar kelime sayısı ve yoğunluğu gibi unsurlar tabi ki iyi bir SEO uyumlu yazının olmazsa olmazları arasındadır. Ancak unutmamak gerekir ki, bütün bunları yaparken, eğer elinizde gerçekten okumaya değer, okunabilirliği iyi olan bir içeriğiniz yoksa, bu teknik maddelerin hiçbirisi tek başına işe yaramayacaktır. Bu yüzden, özellikle içeriklerini kendileri değil de ajanslara yazdıracak olanların, bu süreçte mutlaka içerik kalitesinin, yazar kadrosunun ve editör ekibinin kalitesine emin olduğu iyi bir içerik ajansı ile çalışması gerekmektedir. Bunu da referanslar aracılığıyla bulabileceği gibi aynı zamanda ajansın, SEO uyumlu yazım kılavuzlarında yer alan kaçınılmaz kurallara ne kadar uygun yazdığını test ederek de görebilir.
Peki SEO uyumlu ve okunabilir, iyi bir içerik yazılması için gereken ipuçları nelerdir? Yazının devam eden bölümlerinde bu ipuçlarından bahsedeceğiz.
SEO Uyumlu İçerik Yazımına Dair İşinize Yarayacak İpuçları
1. İçeriklerinizi, kullanıcı odaklı olarak yazmalısınız
Unutmayın ki her şeyden önce, yazılarınızı bir amaç doğrultusunda, okunabilmek ve sitenizi ziyarete gelen kullanıcılara belirli bir alanda bilgi vermek veya onların ilgilerini çekebilmek amacıyla yazıyorsunuz. Bu sebeple, öncelikle hedef kitle analizini doğru yapmalısınız. Her pazarlama faaliyetinde olduğu gibi, içerik pazarlamasında da atılacak ilk adım hedef kitleyi belirlemek ve onların ihtiyaçlarını doğru bir şekilde saptayabilmektir. Bu kitlenin de ihtiyaçlarını ve eğilimlerini görebilmek için de öncelikle hedef pazarın iyice tanınması ve bilgi edinilmesi lazım. Bu noktada da Google Trends ve Keyword Planner gibi araçlardan faydalanılabileceği gibi, Keywordtool.io gibi farklı araçlardan da faydalanılabilir.
Pazar araştırmanızı tamamladıktan sonra, sıra aksiyon almaya geliyor. Yazının daha önceki bölümlerinde de vurgulandığı gibi, öncelikle yazılarınızı gerçek kullanıcılar için yazdığınız gerçeğini asla unutmayın. Bu yüzden yazım dilinizin olabildiğince sadece, anlaşılır ve akıcı olması gerekmektedir. Günlük hayatta çokça kullanılmayan kelime seçimleri, uzun ve karışık cümle yapıları yazınızın okunmasını zor hale getirecektir. Bununla birlikte, performans odaklı bir yazı ortaya koyabilmek için, gereğinden fazla anahtar kelime, yazı içinde çok fazla göze batacak ve cümleleri anlamsız hale getirecek şekilde kullanmanız da yine okuyucular açısından işleri zora sokacaktır. Doğal dil akışında kullanılan en basit cümle yapılarına, bir kelimenin tekrar sıklığına dikkat edilmelidir. Performansı arttırmak için bir anahtar kelimeyi defalarca üst üste belirtmeye gerek olmayacaktır. Bir kere bahsedildikten sonra, daha sonrasında gündelik dilde olduğu gibi zamirlerle devam edilmelidir. İyi bir performans alabilmek amacıyla, yalnızca arama motoruna yönelik yazılan ancak kullanıcı açısından okuma değeri olmayan yazılar, uzun vadede, iyi bir konum elde edemeyecek ve daha doğal yazılmış, kullanıcı dostu içeriklerin altında kalacaktır. Bu yüzden belki de en önemli maddelerin başında, kullanıcı odaklı yazı oluşturulması gelmektedir.
2. Teknik SEO maddelerine dikkat edilmelidir
İçeriğin dilinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili bir fikir sahibi olduk. Ziyaretçilerinizi düşünerek, onlara bilgi verebilecek ya da onların ilgisini çekebilecek güçte bir içerik oluşturduğunuzu varsayalım. Dil açısından, okunabilirlik açısından ve kullanıcıya hizmet edebilirlik açısından her türlü doyuruculuğa sahip bu içeriğin bir de performansını en üst seviyeye getirmek gerekmektedir. Bunun da en önemli yolu, kullanıcı odaklı oluşturulmuş olan bu içeriğinizi aynı zamanda arama motoru botlarının da sevebileceği bir içerik haline getirmeniz olacaktır. Bu yüzden arama motoru botları, sayfanıza geldiğinde öncelikle sayfanızın hiyerarşisini çok rahatlıkla anlayabilmelidir. Ana başlığınız, alt başlığınız, metninizdeki önemli kelimeler, görsel içerikleriniz ve bunların açıklamaları gibi unsurlar, bu botlara gereken ipuçlarını verecektir. Bu sebeple H1, H2, H3 gibi başlık etiketlerinizi, görsel alt etiketlerinizi, sayfa içinden ilgili içeriklerinize iç linkleme yapmayı, hatta oluşturduğunuz yazıyla alakalı otoriter kaynaklar varsa buraya backlink ile link çıkışları yapmayı unutmayınız. Böylece arama motoru botları, hem sayfanızın site içindeki konumunu daha net bir şekilde anlayabilecektir, hem de yapmış olduğunuz bu işaretlemelerle birlikte hangi alanda hizmet verdiğinizi, içeriğinizin kime hitap edecek şekilde oluşturulduğunu daha kolay saptayacaktır. Bütün bunların yanında seçtiğiniz anahtar kelimeler de yine bu teknik unsurların arasında gelmektedir. Pazarınızı belirledikten sonra, hedef kitlenizin ihtiyaçlarını anlayabilmenin ilk adımı, onların en çok yapabileceği aramaları doğru olarak keşfedebilmektir. Bunun için de Keywordplanner veya Keywordtool.io gibi araçlardan faydalanılabilir. Ancak oluşturacağınız yazı içerisinde, arama hacimlerini de baz alarak, bu anahtar kelimelere belli bir oranda mutlaka yer vermelisiniz. Herhangi bir kelime araştırması yapmadan yayınlanan içeriklerde, kullanıcıların yaptığı aramalara isabet ettirme şansı düşük olacaktır, bu da yazının ilgili aramalarda kullanıcının karşısına çıkma ihtimalini düşürecektir.
Bir yazı içerisinde onlarca farklı kelimeyle rekabet edebilmeniz oldukça güç olacaktır. Öncelikle anahtar kelime stratejisini büyük bir titizlikle oluşturmalısınız. Her bir yazı için ön plana çıkarılması hedeflenen bu sözcükler büyük bir titizlikle seçilmelidir. Sitenizin otoritesi ve ortalama konumu zaten iyi bir seviyedeyse, her yazı içerisinde jenerik birkaç kelimeye de yer verilebilir. Ancak bu seviyede bir web sitesine sahip değilseniz, ilk aşamada long tail, yani uzun ve tamlamalı anahtar kelimelere yoğunlaşabilirsiniz. Böylece nokta atışı aramalarda şansınız daha çok yükselecektir. Bununla birlikte, herhangi bir anahtar kelime grubunu belirleyip, tüm içeriklerinizde veya bütün sayfalarınızda sadece bu anahtar kelimelere yer verirseniz, bu da doğru bir strateji olmayacaktır. Çünkü bu sefer, kendi sayfalarınız birbirleriyle rekabete girecektir ve bu da istenmeyen bir durumdur. Bu sebeple, her bir yazı oluşturulmadan önce üşenmeden, titizlikle anahtar kelime çalışması yapılmalıdır. Ayrıca, sayfanızın bu uyumluluğunu üst seviyede tutabilmek için SEO ile ilgili güncellemeleri ve SEO trendlerini de her zaman yakından takip etmelisiniz.
3. Oluşturacağınız içerik bir bilgi kaynağı görevi üstlenmelidir
Bu madde, oluşturacağınız içeriğin türüne göre değişiklik gösterebilir. Örneğin yalnızca kullanıcılara keyifli ve eğlenceli bir vakit geçirmesi için oluşturulan içerikte çok derin araştırmalara, konunun tüm detaylarına değinmeye gerek olmayacaktır. Ancak bu tarz içeriklerde bile gerek görsel içerik ya da GİF’lerle gerekse de video içeriklerle metin kullanıcı için daha ilgi çekici hale getirilebilir. Ancak bu bilgi verecek maddelerin özelinde değinmek gerekirse; oluşturduğunuz içerik her anlamda kullanıcıya derin bilgiler verebilmelidir. Kullanıcının o konuyla ilgili sorabileceği tüm sorular, oluşturduğunuz içeriğin içinde bulunmalıdır ki sayfanız bir kere ziyaret edildiğinde, gereken tüm bilgiler elde edilmiş olsun ve kullanıcı bu deneyimden memnun kalsın. Bunun için de birlikte uygulamanız gereken birtakım unsurlar bulunmaktadır. Öncelikle, bir bilgi kaynağı olabilecek düzeyde bir içeriğin yeterli düzeyde bir uzunluğu olması gerekmektedir. Bugün itibariyle Twitter’da bile atılabilecek bir gönderinin uzunluğu neredeyse 300 karaktere ulaşabilirken; bir blog sayfasında ya da bilgi amaçlı hizmet veren bir sayfada 500 kelimede, kullanıcının tüm isteklerine, ihtiyaçlarına cevap verebilmeniz mümkün değildir. Evet, hızlı içerik tüketiminin olduğu bir dönemdeyiz ve bir içerikte harcanan ortalama süreler her geçen gün kısalabilmektedir. Ancak öte yandan da arama motorlarının algoritması da sadece buna göre işlememektedir. Arama motorları, sizin sayfanızı ziyarete gelen her bir kullanıcıya eşit ve maksimum miktarda faydalı olabilmenizi istemektedir. Bu yüzden oluşturduğunuz kısa bir içerik, herhangi bir konuyla ilgili derinlemesine araştırma yapmak isteyen kullanıcıların tamamını yok sayacaktır ve onlara istediği hizmeti sunamayacaktır. Bu da içerik pazarlaması için istenmeyen bir durumdur. Çünkü her seferinde sizin işletmenize gelen bir ziyaretçiyi eli boş bir şekilde uğurlamış oluyorsunuz. Bunun üstesinden gelebilmek için ise izlenebilecek birçok yol vardır.
Öncelikle, yazınızın okunabilirliğini de kaybetmediğiniz müddetçe, içeriği uzatabildiğiniz kadar uzatın. Konuyu her yönünden ele almaya çalışın. Ziyaretçilerinizin sorularına her açıdan cevap verebilmesi adına, bir içeriğin ortalama uzunluğu 2.000 ile 2.500 kelime arasında olmalıdır. Ancak bu kelime sınırlarına ulaşmak için, aynı cümleleri tekrar tekrar vurgulamanın da bir anlamı yoktur. Kullanıcıya her bir satırda yeni bir bilgi veremiyorsanız, yazıyı istediğiniz kadar uzatabilirsiniz, ancak bu yazı okunmayacaktır ve kullanıcı yine memnuniyetsiz bir biçimde ayrılacaktır. Bir haber sitesinde, “Barcelona ile Real Madrid maçı hangi kanalda?” araması yaptığınızda karşınıza çıkan sonucu gözünüzün önüne getirin. Bu cümle, ilgili içerikte onlarca kez geçmesine rağmen, çoğu zaman sorunun yanıtı haber içeriğinde bulunmamaktadır. Bu durumun ne kadar sinir bozucu olduğunu hatırladınız mı? İşte içeriklerimizde, kullanıcılarımıza bunu yaşatmak istemeyiz. Uzun bir içerik ürettiğinizi farz edelim; fakat bu sefer de bu kadar uzun bir içeriği okumak istemeyen kullanıcılar için ne yapmalıyız? Onların, yazıyı hiç okumadan çıkmalarını asla istemeyiz. Yaptığı aramada, ilgili sonuçlar arasında çıktıysanız, bu kullanıcıya verebilecek bir şeyleriniz mutlaka vardır. Sadece bu kullanıcının çok fazla vakti yok, sizden almak istediğini hızlıca alıp gitmek istiyor. İşte bunun da çözümü, içerik ne kadar uzun yazılmış olursa olsun, içeriğin en başında, yazının gidişatı özetlenmelidir. Gelen kullanıcı, bu yazıda neyi nerede bulabileceğini daha ilk paragraftan bulabilmelidir. Bu özete ek olarak, table of content gibi özelliklerden yararlanılabilir. Böylece kullanıcı, doğrudan merak ettiği sorunun cevabına ilerleyebilir. Ya da içeriğinizden önemli konu başlıklarını doğrudan maddeler halinde özetleyip, içeriğin giriş kısmına yerleştirebilirsiniz. Ayrıca bu tarz maddelendirmeler, SERP’te de featured snippet olarak ön plana çıkmanıza yardımcı olabilecek unsurlardandır. Özetle, sayfanızı ziyaret eden her kullanıcının mutlaka kendi açısından yararlanabileceği bir şey bulabileceği, konuyu her yönünden ele alan, konuya farklı noktalardan yaklaşabilen, derinlemesine bilgiler içeren otoriter yazılar rekabette güçlü bir şekilde duracaktır. Yazdığınız yazıda uzmanlık seviyesinde hakimiyete sahip olmak ve doğrultuda bilgi vermek oldukça önemlidir.
4. Yazınız mutlaka özgün ve orijinal olmalıdır
Listenin bu aşamasına kadar yer alan maddeler, ağırlıklı olarak içerikte kullanılması gereken dilin özelliği ve bunu teknik maddelerle harmanlayarak, ortaya hem doğal dile uygun hem de arama motorunun isteklerine cevap verebilecek nitelikte içerikler ortaya koymanın ipuçlarını içeriyordu. Ancak belki de bu maddeye dikkat etmemeniz durumunda, bundan önce yer alan maddelerin hepsini tamamen uygulasanız bile istediğiniz sonucu asla alamayabilirsiniz. Bu maddeyi uygulamamak, aksine sitenizin cezalandırılmasına bile sebebiyet verebilir. Öncelikle, teknik maddeleri, rekabette iyi bir konum elde etmek isteyen tüm rakiplerinizin de uyguladığını aklınızdan çıkarmamalısın. Teknik noktada ise herkes eşit şartlara sahiptir ve herkesin uygulayabileceği gayet net bir şekilde belirtilmiştir. Bu yüzden, sizi bu rekabette üste çıkaracak asıl ayırt edici unsurlar kullandığınız dil, yazınızın kalitesi ve hepsinin de ötesinde yazınızın özgünlüğüdür, orijinalliğidir.
Özellikle bilgi içerikli konularda, herhangi bir esinlenme olmadan ya da daha önceden onaylanmış, otoriter bir kaynak göstermeden içerik yazmak mümkün değildir, ayrıca doğru da değildir. Bir konu hakkında ortaya attığınız iddiayı veya fikri destekleyecek, daha önceden kabul görmüş herhangi bir referansı mutlaka göstermelisiniz. Bu, sizin o konu hakkındaki fikirlerinizi destekler nitelikte olacaktır ve bilgi kaynağı olarak kabul edilmenizde yardımcı olacaktır. Ancak, esinlenmenin ve referans gösteriminin dozu çok önemlidir. Oluşturduğumuz yazıda, diğer kaynakların cümlelerini doğrudan alıp kullanmamalıyız. İçerik mutlaka özgün olmalıdır ve kendi cümlelerimizle oluşturulmalıdır. Aksi halde bu durum esinlenmeden çıkıp, kopya içeriğe girecektir. Arama motoru botlarının her gün sayısız web sitesini taradığı düşünülürse, kopya içeriğinizin anlaşılması çok uzun süre almayacaktır. Başka web sitelerinde yer alan içeriklerin, bir kısmının ya da tamamının sitenize kopyalanması size iyi bir sıralama getirmeyecektir. Çünkü bu içeriğin çok kaliteli olduğu durumlarda bile, orijinal halinin yayınlandığı içerik zaten üst sıralarda yer alacaktır. Bu noktada, kullanıcıların önüne aynı içerik bir kez daha başka bir sayfa aracılığıyla çıkarılmayacaktır. Ayrıca, arama motoru botları da sizin web sitenizi kopya içerikler oluşturan, özgün olmayan bir platform olarak değerlendirecektir ve bu sebeple de sıralamanızın düşmesi, hatta sıralamadan tamamen çıkarılmanız gibi cezalarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu sebeple, nereden esinlenirseniz esinlenin, yazdığınız yazının tamamı kendi cümlelerinizle oluşturulmalıdır. Tamamladığınız her bir yazıyı, daha sonrasında, internette yer alan, nispeten daha güvenilir intihal (plagiarism) kontrolsitelerinde test edebilirsiniz. Bu noktada içerik yazımının, yalnızca yazım aşamasıyla sınırlı olmadığını söyleyebiliriz. Bir içeriği ortaya çıkarmaya başlamadan önce kapsamlı bir araştırma yapmanız ve yazılabilecek en doğru içeriği bu sayede bulmanız gerektiği gibi, içerik yazımını tamamladıktan sonra da bu optimizasyon sürekli devam etmektedir. Bu da aslında yine içerik pazarlamasının, diğer pazarlama yöntemlerinden farkı olmadığının bir kanıtı niteliğindedir. Pazarlama, zamanla şekil değiştirse bile asla bitmeyen bir süreçtir. Bu yüzden siz de ortaya koyduğunuz ürünün performansını, üretimden sonra da sürekli olarak kontrol etmelisiniz ve iyileşme sağlayabilecek her müdahaleyi anında yapmalısınız. Yazınız tamamlandıktan sonra, intihal kontrolü, özgünlük testi ve belki yeniden anahtar kelime optimizasyonu mutlaka yapılmalıdır. Yazınızı en özgün ve orijinal hale getirene kadar da bu kontroller devam etmelidir. Uzmanlık seviyesinde yazılmış ve otorite kaynağı olabilecek düzeyde bilgiler içeren bir içeriğin özgünlük ve orijinalliği de sağlandıktan sonra, bu yazının performansı her geçen gün iyileşecektir ve arama motorları tarafından da ödüllendirilecektir.
Ayrıca yazınızı, her zaman için güncellemekten de asla korkmayın. Unutmayın ki, arama motorları sayfalarınızın her zaman güncel kalmasını tercih etmektedir. Güncel sayfaların, kullanıcılara daha iyi hizmet edeceğini düşünmektedir. Bu yüzden, daha önceden yazıp yayınladığınız bir içeriği, sitenizin bir kenarında öylece bırakmayın. Belirli aralıklarla, bu yazıya eklemeler çıkarmalar yapın. Örneğin, kullanıcıların işine yarayabileceğini düşündüğünüz bir liste yayınladığınızı varsayalım. İçeriğin yayınlanmasından çok zaman sonra, bu listeye eklenebilecek başka maddeler bulduğunuzda, doğrudan bunu gerçekleştirebilirsiniz ve yazıyı yeniden ön plana çıkartabilirsiniz. Bu sefer, geçmiş zamanlara ait sayfa otoritesinden de yararlanarak, sayfanın performansı çok daha kısa sürede artacaktır.
5. Sosyal medyada yazınızın görünürlüğünü arttırın
Yukarıda sayılan tüm kriterleri içeren eşsiz bir yazı yazdınız ve yayınladınız. Sıra, bu içeriğin kullanıcıyla buluşmasına ve geniş kitlelere ulaşmasına geldi. Arama motorları, web sitenizde yer alan bu içeriğe ulaşmak için gerekli olan onlarca pazarlama iletişim aracından yalnızca bir tanesidir. Sizin, bu yazıyı tanıtmak için kullanabileceğiniz birçok araç bulunmaktadır. Sosyal medya ve e-posta listeleri bu pazarlama enstrümanlarının başında gelmektedir. Yayınladığınız bir içeriği, tüm sosyal medya hesaplarınızdan eş zamanlı olarak paylaşmalı ve orada doğrudan iletişim halinde olduğunuz bağlantılarınızın, bu yazıdan haberdar olmasını sağlamalısınız. Ayrıca, onları da yazıyı beğenmeleri, paylaşmaları için harekete geçirecek ifadeler kullanmalısınız. Sosyal medyada yapılan bu paylaşımların her birinin size ayrıca doğal bir backlink gibi sayılabileceğini de göz önünde bulundurun. Bu paylaşımlar sayesinde, yalnızca birilerinin arama yaptıktan sonra, sonuçlarda karşılarına çıkmayı ümit ederek trafik elde etmeye çalışmamış olacaksınız. Bu paylaşımlarla birlikte, kullanıcı sizi değil; siz kullanıcıyı bulacaksınız. Daha öncesinde konuyla ilgili aklında bir düşünce olmasa bile siz karşısına çıktığınızda, sayfanızı ziyaret etme isteğinde bulunabilir. Pazarlamanın en büyük etkisinin planlanmamış satın alımları üzerinde olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. İçerik pazarlamasında da yine aynı kural geçerlidir. Çoğu zaman kullanıcıların aklında web sitenizi ziyaret etmek yokken, onun çok fazla ilgisini çekebilecek bir içerikle, siz onun karşısına çıkarsanız, kullanıcı sayfanızı ziyaret edecektir. Ayrıca siz, daha geniş kitlelere ulaştığınız sürece, onların akıllarında yer etmiş olacaksınız ve bir süre sonra aslında onlar için alışkanlık haline geleceksinizdir. Sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlarla birlikte, e-posta listeleri bir diğer pazarlama aracı olarak gösterilebilir. Burada da sayfanızı düzenli olarak takip eden, her bir paylaşımda anında bilgilendirilebilecek bir ziyaretçi kitlesi oluşturabilirsiniz. Bu da yine pazarlamada life time value denilen yani yaşam boyu değer olarak düşünülebilir. Böyle listeler oluşturarak, web sitenize bağlı ve sadık kullanıcı kitleleri oluşturabilir, içeriklerinizi bu kullanıcılarla buluşturabilirsiniz.
Siz de içerik yazım süreçlerinizde yukarıda yer alan bu 5 maddelik ipucu listesinden faydalanarak hem kullanıcıların hem arama motorlarının ihtiyaçlarına cevap verebilen, alanında uzman ve otoriter bir bilgi kaynağı olarak kabul edilen, geniş kitlelere ulaşabilen özgün ve farklı içerikler oluşturabilirsiniz. Ya da bu süreci tamamen bu işte uzmanlaşmış, kaliteli bir operasyonel ekip ve deneyimli editör kadrolarıyla çalışan bir içerik ajansına teslim edebilir, sizin yerinize bu optimize sürecin yürütülmesini ve size detaylı bir biçimde raporlandırılmasını sağlayabilirsiniz. Biz de Lugat İçerik Ajansı olarak, her zaman içerik ihtiyaçlarınızda size en kaliteli hizmeti vermek üzere, bütün ekibimizle siz partnerlerimizin yanındayız.